WhatsApp

Çoğul Kişilik Bozukluğu

Çoğul Kişilik Bozukluğu Nedir ve Psikolojik Nedenleri Nelerdir?

Çoğul kişilik bozukluğu, diğer adıyla Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB), kişinin birden fazla kimlik veya kişilik yapısına sahip olduğu, nadir ve karmaşık bir ruhsal bozukluktur. Bu kimlikler, bireyin duygu, düşünce ve davranışlarını farklı şekillerde etkiler ve her biri genellikle kendi anıları, özellikleri ve davranış kalıplarıyla özerk bir şekilde hareket eder. Çoğul kişilik bozukluğu, genellikle travmatik yaşantıların bir sonucu olarak ortaya çıkar ve kişinin ruhsal sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir.

Çoğul Kişilik Bozukluğunun Belirtileri

Bu bozukluğun belirtileri, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir, ancak genel olarak şu semptomlarla kendini belli eder:

Birden Fazla Kimlik: Bireyin birden fazla ayrı kimliği ya da kişiliği vardır. Bu kimlikler genellikle farklı yaş, cinsiyet, davranış ve geçmiş anılara sahip olabilir.

Kimlik Değişimi: Kimlikler arasında geçiş, genellikle ani ve kişinin kontrolü dışında gerçekleşir.

Hafıza Bozuklukları: Kişi, önemli olayları veya günlük yaşantısından büyük parçaları hatırlamakta zorluk çeker (dissosiyatif amnezi).

Duygu Durumunda Ani Değişiklikler: Kimlik değişimi sırasında duygusal tepkiler ve davranışlar dramatik bir şekilde farklılık gösterebilir.

Depersonalizasyon ve Derealizasyon: Kişi, kendisini gerçeklikten kopmuş veya vücudundan ayrılmış gibi hissedebilir.

Yoğun Kaygı ve Depresyon: Çoğul kişilik bozukluğu, genellikle depresyon, kaygı bozuklukları, intihar düşünceleri veya kendine zarar verme gibi ek ruhsal sorunlarla birlikte görülür.

Çoğul Kişilik Bozukluğunun Psikolojik Nedenleri

Çoğul kişilik bozukluğu, genellikle ciddi psikolojik travmalara bir yanıt olarak gelişir. İşte bu bozukluğun başlıca psikolojik nedenleri:

Çocukluk Dönemi Travmaları

Çoğul kişilik bozukluğu vakalarının çoğu, çocukluk döneminde yaşanan ağır ve tekrarlayan travmalardan kaynaklanır. Bu travmalar şunları içerebilir:

Fiziksel, cinsel veya duygusal istismar

İhmal veya terk edilme

Şiddetli korku ya da tehdit altında büyüme

Çocuklar, gelişimsel olarak bu tür travmaları işlemekte zorlanabilir ve bu durumdan kaçınmak için zihinlerini "ayırma" (dissosiyasyon) yoluna başvurabilir. Bu, travmadan korunmak için bir savunma mekanizmasıdır.

Dissosiyasyon Mekanizması

Dissosiyasyon, kişinin yoğun duygusal veya fiziksel acıyı tolere etmek için zihinsel bir kopma yaşaması anlamına gelir. Bu kopma, travmanın etkilerini azaltmak için farklı kimlikler veya kişiliklerin gelişmesine yol açabilir. Zamanla bu farklı kimlikler, bireyin bir parçası haline gelir.

Baş Etme Yöntemi Olarak Kimlikler

Çocuklar, travmatik olaylarla baş etmek için alternatif kimlikler geliştirebilir. Bu kimlikler, travmayı yaşayan "asıl kimlikten" ayrışarak acıyı yönetmekte bir tür koruyucu rol oynar. Her kimlik, belirli bir işlevi yerine getirebilir (örneğin, bir kimlik tehditlere karşı daha agresif olabilirken, bir diğer kimlik daha savunmasız ve içe kapanık olabilir).

Zayıf Destek Sistemleri

Çoğul kişilik bozukluğu olan bireyler, genellikle güvenli bir aile ortamına veya güçlü bir destek sistemine sahip olmamışlardır. Bu durum, travmanın etkilerini daha derin hale getirebilir ve dissosiyatif bir yapının gelişimini kolaylaştırabilir.

Travmanın Süresi ve Şiddeti

Travmanın şiddeti, süresi ve sıklığı, çoğul kişilik bozukluğunun gelişiminde önemli bir rol oynar. Özellikle erken yaşlarda başlayan, uzun süreli ve şiddetli travmalar, bireyin dissosiyatif bir yapıya yönelmesine neden olabilir.

Tedavi ve Yönetim Yöntemleri

Çoğul kişilik bozukluğu, uzun vadeli ve kapsamlı bir tedavi süreci gerektirir. Tedavinin amacı, bireyin kimliklerini birleştirmek veya kimlikler arasındaki koordinasyonu artırmaktır. Tedavi yöntemleri şunları içerir:

Psikoterapi:

Travma Odaklı Terapi: Travmatik anılar üzerinde çalışarak bireyin travma ile sağlıklı bir şekilde başa çıkmasına yardımcı olur.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Olumsuz düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmeyi hedefler.

Dissosiyatif Kimlikleri Entegre Etme: Kimlikler arasındaki kopukluğu azaltmayı ve kişinin "bütünleşmiş" bir kimlik yapısına ulaşmasını amaçlar.

İlaç Tedavisi:

Çoğul kişilik bozukluğunu doğrudan tedavi eden bir ilaç bulunmamakla birlikte, eşlik eden depresyon, anksiyete veya uyku bozukluklarını yönetmek için antidepresanlar ve anksiyolitikler kullanılabilir.

Destek Grupları ve Danışmanlık:

Bireylerin, benzer sorunları yaşayan kişilerle iletişim kurması ve deneyimlerini paylaşması, iyileşme sürecine katkı sağlayabilir.

Uzmanlarımız